tek parça - Turkish English Dictionary
History

tek parça



Meanings of "tek parça" in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
General
tek parça monoblock n.
tek parça one-piece n.
tek parça stick n.
tek parça integral adj.
tek parça solid adj.
tek parça whole adj.
tek parça one piece adj.
tek parça entire adj.
tek parça undismantled adj.
tek parça massy adj.
tek parça fast [obsolete] adj.
tek parça in one piece adv.
Idioms
tek parça all in one piece expr.
Technical
tek parça one piece n.
tek parça single piece n.
tek parça monolithic adj.
Automotive
tek parça en-block n.
Math
tek parça integral adj.

Meanings of "tek parça" with other terms in English Turkish Dictionary : 97 result(s)

Turkish English
General
tek parça streç giysi leotards n.
büyük tek parça taş sarsen n.
tek parça anıt monolith n.
tek parça çamaşır combination n.
tek parça taştan yapılmış abide monolith n.
külot ve sütyen birleşiminden oluşan tek parça iç çamaşırı teddy n.
dilbalığı eti tek parça flitch n.
tek parça streç giysi leotard n.
tek parça streç giysi bodysuit n.
tek parça kek fairy cake n.
tek parça önceliksiz posta single piece non-priority mail n.
tek parça genelde açılmamak üzere boyuna takılan metal kolye torque n.
tek parça palet monofin n.
tek parça olmama unsolidity n.
tek parça giysinin alt yarısındaki ayrıca açılıp indirilebilen arka bölüm drop seat n.
içerisine çapraz parça yerleştirilen tek tip merdiven türü peg ladder n.
tek parça olarak birleştirmek combine into one v.
tek parça halinde massy adj.
tek parça taştan yapılmış monolithic adj.
tek parça olmayan unsolid adj.
tek ve kesintisiz bir parça halinde saran wrapround adj.
tek parça halinde globular adj.
(ok) tek parça odundan yapılmış self adj.
tek parça halinde massively adv.
tek parça olmadan unsolidly adv.
Phrases
tek parça halinde in a single piece expr.
Colloquial
tek parça olarak in one piece expr.
tek parça halinde in one piece expr.
tek parça halinde all in one piece expr.
Technical
bazlı tek parça refrakter basic monolithic refractory n.
tek parça kesiciler solid cutters n.
tek parça kalıp block mould n.
tek parça yan blok solid block n.
tek parça yatak bush n.
tek parça taş veya kaya monolith n.
tek parça bilgisayar compact computer n.
tek parça delikler monolithic ports n.
tek parça refrakter monolithic refractory n.
tek parça güvenlik astarı monolithic safety lining n.
tek parça model one-piece pattern n.
tek parça çalışan astar monolithic working lining n.
tek parça ağızlar monolithic mouths n.
tek parça taş monolith n.
tek parça taban monolithic bottom n.
tek parça model solid pattern n.
tek parça camlı bölge pane n.
tek parça çarpma yastıkları monolithic striker pads n.
tek parça dışık alma bıçakları monolithic skimmer blades n.
tek parça tavan monolithic roof n.
tek parça yan blok soldier block n.
tek parça pervane solid propeller n.
tek parça delta monolithic delta n.
tek parça mayo tank suit n.
tek parça kalıp solid die n.
tek parça iletken solid conductor n.
Informatics
tek parça bilgisayar compact computer n.
Mechanic
jantı, tekerlek telleri ve merkezi tek parça halinde olan tekerlek webwheel n.
Textile
tek parça streç giysi cat suit n.
tek parça streç giysi catsuit n.
tek parça streç giysi bodystocking n.
tek parça streç giysi leotard n.
tek parça veya parçalı takımlar one-piece or divided suits n.
tek parça içlik union suit n.
gövdeyi ve bacakları saran dar, tek parça streç giysi unitard n.
üste oturan tek parça kadın mayosu maillot n.
belden ayağa kadar uzanan ve vücudu saran tek parça erkek giysisi mantyhose n.
araplar ve berberilerin giydiği tek parça kukuletalı pelerin burnous n.
tek parça giysi one-piece n.
bebekler için tulum veya zıbın gibi tek parça kıyafetler yapan bir giyim markası onesie® n.
bebekler için tulum veya zıbın gibi tek parça kıyafetler yapan bir giyim markası onesies® n.
bebekler ve küçük çocukların giydiği tulum veya zıbın gibi tek parça kıyafetler onesies n.
tek parça içlik combinations [uk] n.
tek parça içlik combs [us] n.
tek parça içlik coms [us] n.
tek parça kumaştan yapılıp yanlış kenarı boyunca katlanarak oluşturulan yalancı ek yeri seam n.
elbisenin üst kısmı ile tek parça halinde kesilen (kol tipi) magyar adj.
elbisenin üst kısmı ile tek parça halinde kesilen (kol tipi) ile ilişkili magyar adj.
Construction
tek parça taş monolith n.
tek parça taştan monolithic adj.
Automotive
tek parça metal preslem one-piece metal pressing n.
merkezinden jantına kadar tek parça halinde tümsek veya çukur yüzey bulunduran tekerlek disk wheel n.
Aeronautic
tek parça kanat one-piece wing n.
Marine
tek parça parapet monolith-type parapet n.
tek parça çalışan dalgakıran monolithic breakwater n.
tek parça olarak davranan monolithic adj.
Anatomy
tek parça halinde toynağı olan (hayvan) solid-hoofed adj.
toynakları tek parça olan solipedous adj.
Gastronomy
geniş sığ tavada tek parça halinde pişirilen hamurişi sheet n.
Archaeology
tek parça dik taş anıt menhir n.
Geography
avustralya'da bulunan tek parça halindeki dev kaya uluru n.
avustralya'da bulunan tek parça halindeki dev kaya ayers rock n.
Music
(operada) enstrümanın eşlik ettiği tek kişilik vokal parça aria n.
(operada) enstrümanın eşlik ettiği tek kişilik kısa vokal parça arietta n.
(operada) enstrümanın eşlik ettiği tek kişilik kısa vokal parça ariette n.
(operada) enstrümanın eşlik ettiği tek kişilik kısa vokal parça short aria n.
solo parça eşliğinde tek enstrümanla icra edilen müzik parçası obligato n.
Painting
eşleşen iki parça üzerine yapılan, genel tek bir konu hakkında birbirini tamamlayıcı veya zıtlık içeren resimlerden oluşan eser diptych n.